Çepni Mağarası (Gümüş Balta) Faaliyeti 6-4-2014
Çepni’li mühendis arkadaşımız Aykut Toker, bir sohbet anında, mağara araştırma derneğinde üye olduğumu ve mağaracılıkla ilgilendiğimi öğrendi. Aykut köylerinde bir mağara olduğunu, içine hiç girilmediğini, duyumlarına göre araştırmaya değer bir yer olduğunu söyledi. Konuyu MAD ‘dan arkadaşım Emrah Sınmaz ile paylaştım. Teknik bilgi ve becerisi olan bir iki kişiyle mağaraya gidip ön çalışma yapmamın uygun olacağını söyledi.
Aykut ve dağcılık eğitimi olan iki arkadaşla müsait olduğumuz ve hava durumunun da elverişli olduğu bir günde mağaraya gitmeye karar verdik. Ekibimiz; Burak Polat, Fatih Öztürk ve Çepni’li rehberimiz Aykut Toker’le birlikte toplam 4 kişiydik.
Teknik malzemelerimizi, günlük yiyecek ve içeceklerimizi de yanımıza alarak 6.4.2014 de, sabah saat 7 de yola çıktık. Kayseri yolu üzerinde yer alan Gemerek’e vardık. 7 km. sonra, Çepni yol ayrımından, Çepni’ye varmadan Bulhasan yoluna girdik. 15 km. gittikten sonra Bulhasan Köyü’ne ulaştık. Köyden Ayderesi yönüne ayrıldık. 2 km. toplar yolda, ve bir süre de dere yatağındaki ilerledikten sonra mağaranın olduğu bölgeye ulaştık. Bölgeye, toplam 150 km yol katederek ve 2 saatte ulaşmıştık.
Sırt çantalarımızı alıp, oldukça dikey yamaçta birbirimizden ayrılarak zikzaklar çizerek mağarayı aramaya ve yamaçta tırmanmaya başladık. Rehberimizin isabetli tahminleriyle mağarayı bulduk.
Mağara girişi oldukça dikey ve derin görünüyordu. Neyse ki mağara ağzı emniyet noktası kurmak için çok elverişli kayalık yapıdaydı. Emniyet noktamızı kurduktan sonra kendimizi emniyete alarak mağara girişinden aşağı taş attık. Bir süre sonra taşın sert bir zemine düşme sesi geldi. Bu sesten mağaranın derin olduğunu ve zeminin kuru olduğunu anladık. Daha sonra 60 metrelik ipimizin ucuna taş bağlayarak ipimizi aşağı sarkıttık. Bir süre sonra ipin yaklaşık 40 - 50. metresinde ipin ağırlığının hafiflediğini fark ettik. Böylece 60 m. lik tek ipimizin mağaraya inmeye yeteceğini anladık. Mağaradan kuş sesi de geliyordu. Haliyle, zehirli gaz olmadığına inmekte sakınca olmadığına karar verdik.
Üç sporcu, birer telsiz de yanımıza alarak iniş için hazırlandık. İlk inişi benim yapmama karar verdik. Yanıma biraz yiyecek ve içecek le birlikte birkaç yedek teknik malzeme de alarak, sisteme girerek fotoğraf makinamı da boynuma asarak inişe başladım. İnerken, bir yandan da fotoğraf çekiyordum. İnişte sekizli plaka ve prusik düğümü kullandım.
İnişin yaklaşık 10. m. Sinde, kuş yuvası ve siyah renkli bir kuş gördüm. Bir süre sonra zemine ulaştım. Dipte eğimli bir toprak zemin vardı. İpden de destek alarak daha da aşağıya indim. Ortam zifiri karanlıktı. Geniş bir avlu vardı. Durumu telsizle yukarıya bildirdim. İkinci olarak Burak Polat inişe geçti. Ben, bir yandan etrafı inceliyor bir yandan da fotoğraf çekmeye devam ediyordum. Yanıma tripod almadığım için fotoğraf çekmek oldukça zor oluyordu. Çektiğim fotoğrafların çoğunda titreme oluyor, fotoğrafların çoğu bulanık ve kötü çıkıyordu.
Burak’la mağaranın tabanını incelemeye başladık. Zemine dikey inişle ulaştığım noktadan sonra yüksek bir eğimle yaklaşık 10 metre kadar daha aşağıya indik. Zeminde yaklaşık 15 m. çapında geniş bir avlu vardı. Tavanda yukarıya uzanan iki baca baca vardı. Çevrede oldukça güzel sarkıtlar, dikitler ve sütunlar vardı. Kafa lambalarımızın ışığı yetersizdi ve yaygın ışık veremediği için istediğim gibi fotoğraflar elde edemedim. Çevrede kayaya tutunmuş çok sayıda yarasa gördük. Yarasaları da fotoğrafladık. Zeminde mağaranın iki dar delikle devam ettiğini gördük. İnsanın zar zor sığacak kadar geniş olanından ilerlemeye karar verdik. Yukarda bekleyen arkadaşımız Fatih’e yanına bir ip alarak aşağı inmesini telsizle bildirdik. Bir kayaya emniyet noktası oluşturduk. Burak ipten destek alarak ilerlemeye başladı. Birkaç metre daha aşağı doğru indikten sonra geçidin devam edilemeyecek kadar daraldığını söyledi ve geri döndü. Daha sonra, ipten teker teker çıktık.
Pusula, mesafe ölçüm cihazı gibi haritalamada kullanacağımız malzemelerimiz olmadığı için mağarayı haritalayamadan mağaradan çıktık. İndiğimiz ip boyunu dikkate aldığımızda mağaranın yaklaşık 50 metre derinliğinde dikey bir mağara olduğunu tesbit ettik.
Rehberimiz: Aykut Toker
Teknik ekip: Ebuzer Bekar, Burak Polat, Fatih Öztürk
Moderatörün Notu: Daha sonra yapılan arşiv taramasında, mağaranın 1989 yılında derneğimiz tarafından araştırılmış olan “Gümüş Balta” mağarası olduğu anlaşılmıştır
Ebuzer Bekar
Fotoğraf Galerisi