19 Mart 2005 Kütahya Emet Şıngırdaklı Kuyu
Perşembe günü, öğle saatlerinde hastanede dolaşıyorum, sanırım “ne olacak bu memurun hali?” falan gibi düşünüyorum. Telefonum çalıyor, Tulga arıyor. Ne zamandır Tulga ile görüşemiyorum, iyi bari o aradı, görüşme ona girer diye seviniyorum. Kısa bir konuşma sonrası, girme işinin bana olduğu anlaşılıyor. Efendim, Kütahya Emet’te jandarma dikey mağara bulmuş, derneği aramış, acil hafta sonu Ankara-Bursa ekibi olarak gidilmesi gerekiyormuş… “Abi hasta, ayarlama…” falan dedim ama emir merkezden, daha şube de kurulmamış, hastalarımı Allah’a emanet etmek zorunda kalıyorum.
Cumartesi Okan, Yasemin ve ben, Bursa ekibi olarak yola çıkıyoruz. Emet’e sabahın erken saatinde varıyoruz. Tabiri caiz ise Jandarma bile açılmamış. Karakolun hemen yanında, otobüs garındaki bir araç dikkatimi çekiyor, ortama tam uyumlu değil. Bakıyoruz ki bizim Ankara ekibi Vedat ve Yücel… Kahvaltıdan hemen sonra karakolda küçük bir tanışma, çay içme ve mağara hakkında sohbeti tamamladıktan sonra yola koyuluyoruz.
Jandarma aracını takiben geldiğimiz yöne, Tavşanlı’ya doğru gidiyoruz. Yirmi beş km kadar sonra sola, doğuya doğru köy yoluna ayrılıyoruz. Tozlu yolda seyahatten sonra İki başlı köyüne ulaşıyoruz. Mevsim henüz erken ve gideceğimiz yol çamurlu olduğundan yolumuza köyden ayarlanan traktör ile devam ediyoruz. Köyün kuzey doğusunda yer alan, Budağan dağının güneyinden yola devam ederek nerdeyse dağın en doğusunun eteklerine varıyoruz. Traktörü bırakıp, dağa doğru tırmanmaya devam ediyoruz. Dağ, üzerini yabanı fındık ve meşe ağaçlarının kapladığı kireç taşından bir kütle. Yükseldikçe erimemiş son karlarla karşılaşıyoruz. Jandarma eşliğindeki güvenli yolculuğumuz yaklaşık 1 saat sürüyor. Sonunda ağzı ağaçlar ile kapatılmış dikey mağaraya ulaşıyoruz.
Çalılar kaldırılınca, mağaranın 2.5 x 1.5m çapındaki dikey girişi açılıyor. Zaman kaybetmeden çalışmaya başlıyoruz. İlk döşeme sonrası, boşluk inişi yaparak, kayalık ve ağaç döküntüden oluşa mağara tabanına ulaşıyorum. Yücel yanıma geliyor. Hemen sonrasında bir iniş daha döşüyoruz ve mağara -40m de sonlanıyor. Peşimizden Okan da iniş yapıyor. Fazla vakit kaybetmeden çıkıyoruz. Birkaç fotoğraf çektikten sonra toplanıp dönüşe başlıyoruz. Traktörü bıraktığımız yere vardığımızda hava kararmak üzere, bir şeyler yiyip köye yola çıkıyoruz. Köyde, muhtarın evinde çay içerken, mağara üzerine konuşup, bir köy efsanesini sonlandırıyoruz. Mağara dipsiz-bucaksız değil…
Hava kararırken Emet-Tavşanlı ayrımında Ankara ekibi ile ayrılıyoruz. Yücel ve Vedat bir yerlerde kamp yapacaklar. Bir saat sonra, ekibi Bursa’ya çağırmadığımız pişman yola devam ediyoruz. Cumartesi gecesi Bursa ekibini faaliyeti sona eriyor. O gece Vedat ve Yücel nerede kaldı? Pazar ne oldu bilmiyoruz. Ama sonraki zamanları biliyoruz, Vedat’ın monte ettiği uydu fırlatıldı, Yücel evlendi… Emet etkinliği işte böyle oldu.
Emah SINMAZ