GEYİK DAĞLARI KUŞAĞI’NIN DERİN MAĞARA POTANSİYELİ
GEYİK DAĞLARI KUŞAĞI’NIN (Gündoğmuş-ANTALYA)
DERİN MAĞARA POTANSİYELİ
Koray TÖRK, Tulga ŞENER, Emrah ÖZTEKİN,
Uğur Murat LELOĞLU, Birhan ALTAY
MAĞARA ARAŞTIRMA DERNEĞİ
V. ULUSAL SPELEOLOJİ SEMPOZYUMU
MART 2011
ANKARA
GEYİK DAĞLARI KUŞAĞI’NIN (Gündoğmuş-ANTALYA)
DERİN MAĞARA POTANSİYELİ
Koray TÖRK1,Tulga ŞENER1, Emrah ÖZTEKİN1, Uğur Murat LELOĞLU1, Birhan ALTAY1
1 Mağara Araştırma Derneği (MAD)
ÖZ
Mağara Araştırma Derneği (MAD) tarafından 2003 yılında başlatılan ve halen devam etmekte olan Geyik Dağları Kuşağı bölge araştırması yaklaşık 500 km2’lik bir alanda sürdürülmektedir. Bölgede sürdürülen çalışmalar; yeni mağaraların haritalanmasının yanısıra, yürütülecek karst çalışmalarına ışık tutması açısından da önemlidir. Geyik Dağları Kuşağı, Orta Toroslar Karst Bölgesi'nin en yüksek zirve ve plato alanlarından birisi konumundadır. Araştırması yapılan bölgedeki karstik karbonatlar (Üst Mesozoyik-Alt Tersiyer), KB-GD doğrultusundaki tektonik hatlara paralel olarak uzanmaktadır. Tektonik yükselim alanı olan bölge, güncel akarsularca derin vadiler şeklinde yarılmıştır. Karbonatların tabanında ve litolojik olarak ara seviyelerinde yer yer geçirimsiz kayaçların bulunması ve fluviyokarstik süreçlerin baskın olması bölgede araştırması yapılan ve keşfedilecek mağaraların 1000 m'lerden daha sığ derinlikte ancak daha uzun olabileceğini ortaya koymaktadır.
Geyik Dağları ve çevresinde MAD tarafından araştırması tamamlanan ve halen devam eden mağaraların genel durumlarına bakıldığında; ortalama giriş kotu yüksekliğinin 2100 m, mağaraların yatay gelişimlerinin, ortalama (-)336m'lik dikey gelişim oranına göre daha yüksek bir ortalama değere (2486 m) sahip olduğu gözlenmektedir.
THE DEEP CAVE POTANTIOAL OF GEYİK DAĞLARI RANGE
(Gündoğmuş-ANTALYA)
Koray TÖRK1,Tulga ŞENER1, Emrah ÖZTEKİN1, Uğur Murat LELOĞLU1, Birhan ALTAY1
1 Cave Research Association (MAD)
ABSTRACT
The research of Geyik Dağları Range has been continued in 500 km2 area by Cave Research Association (MAD) since 2003. These expeditions are also important for the karst research as much as the mapping of the new cave systems. The range is the one of the highest summit and plateau area of Central Taurus Belt. The karstic rocks are parallel to the tectonic lines which are on the NW-SE direction in the expedition area. The deeply incision of the area have been done with the actual river systems on account of the tectonic uplift. The potential depth of the caves must be lower than the 1000 m because of the fluvial karstic processes and the lithologic properties of the area.
The average lateral length (2486 m) is higher than the depth (-) 336m with the average 2100 m entrance elevation in the caves which explored by MAD in Geyik Dağları Range and the vicinity.
GİRİŞ
Mağara Araştırma Derneği (MAD) tarafından 2003 yılında başlatılan ve halen devam etmekte olan Geyik Dağları Kuşağı bölge araştırması yaklaşık 500 km2’lik bir alanda sürdürülmektedir (Şekil 1). Araştırmalar halen topografik olarak ortalama 2500 m'lik zirvelerin arasında uzanan, eski aşınım düzlüklerinde gelişmiş subatan (düden) mağara sistemlerinin bulunması incelenmesi şeklinde yürütülmektedir.
Şekil 1. Yerbuldur haritası
BÖLGESEL JEOLOJİ
Orta Toroslar’da yeralan araştırma bölgenin genel jeolojik özellikleeine bakılacak olunduğunda; en altta Geyik Dağı Birliği olmak üzere , Aladağ Birliği, Bolkar Dağı Birliği ve Bozkır Birliği adlarıyla bilinen stratigrafi, yapısal ve metamorfizma özellikleri açısından farklı ortam koşullarını yansıtan kaya birimi toplulukları, birbirleriyle tektonik ilişkili olarak yer alır (Şekil 1). Araştırmaların yürütüldüğü Geyik Dağı Birliği, Üst Paleozoyik yaşta karbonat ve kırıntılı kayalarla onları açısal uyumsuz olarak üstleyen ve Lütesiyen yaşta olistolit ve olistostromal oluşuklu filiş ile son bulan Üst Mesozoyik-Alt Tersiyer yaşta şelf tipi karbonat istifini kapsar (Özgül, 1997).
Şekil 2 Bölgenin tektono-stratigrafi birliklerinin yayılımını gösteren şematik harita (Özgül, 1997).
GEYİK DAĞLARI’NIN KARSTİK ÖNEMİ
Yürütülen çalışmalar, yeni mağaraların bulunması ve haritalanmasının yanısıra, karst araştırmaları için de önemli veriler sağlamaktadır. Özellikle hızla tükenmekte olan kullanılabilir tatlısu kaynak rezerv alanlarının belirlenmesi ve koruma alanlarının oluşturulması, Geyik Dağları gibi hem Konya Kapalı Havzası’nı hem de Akdenize boşalan nehirleri besleyen bir kütle için, mağara araştırmalarını daha da öne çıkarmaktadır (Şekil 3).
Şekil 3. Araştırma bölgesine (Yaylacık) ait genel görünüm (foto H.Yıldırım)
Araştırma bölgesi aynı zamanda, kuzeydeki ortalama 1000 m kotunda uzanan Konya Kapalı Havzası ve Akdeniz (0 m) arasında, hidrolojik açıdan bariyer konumundadır. Bölge, Orta Toroslar Karst Bölgesi'nin en yüksek zirve ve plato alanlarından birisini oluşturmaktadır (Şekil 4). Araştırması yapılan bölgede yeralan karbonatlar, KB-GD uzanımlı olan tektonik hatlara paralel olarak uzanmaktadır (bkz. Şekil 2). Tektonik olarak bir yükselim alanı olan bölge, bu süreçlere bağlı olarak güncel akarsularca derin vadiler şeklinde yarılmıştır. Havza kuzeyden Ermenek Çayı drenaj sistemi tarafından kontrol edilirken, güneyden Akdeniz seviye değişimleri sistemi kontrol etmektedir. Özellikle Akdeniz’e dik gelişen genç yarılmalarda, Kuvaterner dönemi deniz seviyesi değişimleri oldukça etkili olmuştur. Bu değişimlere bağlı kıyı bölgeleri denizaltı karst ve mağara sistemleri de gelişmiştir (Şekil 5).
Şekil 4. Çalışma bölgesi vadi profilleri
Şekil 5. Bölgesel dreanj sistemleri
Tabanında ve litolojik olarak ara seviylelerinde yer yer geçirimsiz kayaçların bulunması, bu bölgenin GD'sunda yer alan ve yaklaşık 1500 m'lik farklı yaşlardaki karbonat istifinin ardalandığı Taşeli Platosu'ndki derin sistemler (Peynirlikönü ve Çukurpınar Mağaraları) benzeri yapıların oluşmasını engellemiştir. Bölgede araştırması yapılan ve keşfedilecek mağaraların 1000 m'lerden daha sığ derinlikte ancak daha uzun olması tahmin edilmektedir (Şekil 6). Tektonik yükselmeye karşın mağara sistemleri bu bölgede göreceli olarak askıda kalmışlardır.
Şekil 6. Yaylacık Düdeni giriş ağzı (foto H.Yıldırım)
Aktif düden girişleri ve bunu izleyen çok sayıdaki kaynak çıkış noktalarının bulunması, bölgedeki fluviyokarstik süreçlerin baskın olduğunu ve göreceli olarak yatay-aktif sistemlerin gelişeceğini göstermektedir (Şekil 7).
Şekill. 7. Fluviyokarstik mağara giriş ağzı (foto H.Yıldırım)
ARAŞTIRMA ÇALIŞMALARI
Bölgedeki ilk çalışmalar 1996-1999 yılları arasındaki dönemde başlatılmakla birlikte ilk organize araştırma etkinliği 2003 yazında yapılmış ve 2004 yılında da devam edilmiştir. Bu dönemde bölgeye 4-5 kez gidilmiş bazı mağaralar haritalanmış bazılarının ise giriş ağızları tespit edilmiştir. Araştırmalar 2005-2008 yılları arasında farklı bir bölgeye kaydırılmış (MAD, 2008), 2009 yılında ise bu bölgede tekrar başlanmıştır.
Geyik Dağları ve çevresinde Mağara Araştırma Derneği (MAD) tarafından araştırması tamamlanan ve halen devam eden mağaraların genel durumlarına bakıldığında ortalama giriş kotu yüksekliği 2100 m’dir (Şekil 8). Bu mağaraların derinlikleri 10-450 metreler arasında değişmektedir (Şekil 9) (Şekil 10). En üst kottaki aşınım düzeyi araştırma bölgesinin yaklaşık K’de kalan Ermenek Çayı (~1000m) olarak düşünülüğünde bile karstlaşma taban düzeyi, aşınım düzeyinin oldukça üzerinde kalmakta ve dolayısı ile karstlaşma litolojik bariyerler tarafından kontrol edilmektedir.
Şekil 8. Araştırması yapılan mağaraların yükseklik dağılımı
Şekil 9. Araştırması yapılan mağaraların derinlik değişimi
Şekil 10. İnilti Pazarı mağarası giriş ağzı (foto H.Yıldırım)
Kaynak
Özgül, N., 1997, Bozkır-Hadim-Taşkent (Orta Toroslar’ın kuzey kesimi) dolayında yer alan tektoo-stratigrafik birliklerin stratigrafisi, MTA Dergisi 119, s:113-174, Ankara
MAD, 2008, Dernek bülteni, sayı no:14, Ankara