14.05.2010 cuma, saat 21,30. Vücuda yayılmış rehavetle televizyon karşısında yayılmışken, acı çeken horoz sesli telefonum, çok acı çekiyormuşçasına çaldı. Gecenin huzur veren sessizliğini yırtarak parçaladı sanki. Gecenin bu saati hayra alamet değildi. Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Farmakoloji Anabilim dalı Doçent Doktor Hasan Hüseyin Oruç’tu arayan. 16.05.2010 Pazar günü, daha önce Keles Gelemiç köyünde Kocasu Çandır deresi kanyonunda Rafting yaparken gördüğü, görüpte beğendiği, mağaralara keşif için gideceğini, benimde gelip gelmeyeceğimi soru. Hey hat kader ağlarını örüyordu. Bana’da sırt çantamı hazırlamak düşüyordu. Pazar sabahı saat 8,30 da Hasan Hüseyin Oruç, Necla Türemen, Attila Ülgen üçlüsü olarak Bursa’dan yola çıktık. Misi köyünde kısa keyifli bir kahvaltıdan sonra yolumuza devam ettik. Saat 10.00 Keles’te Gençlik spor ilçe Müdürü Fedai Din ve Belediye Memurlarından Erdinç Oğuz ile buluştuk. Birer çay içip, yiyecek bir şeyler aldık.10,30 da Gelemiç köyü’ne doğru yola çıktık.