ÇİĞDEM MAĞARASI FAALİYETİ 6-10 eylül 2017
Kullandım… Evet kullandım. Hepsinin zaaflarını, davranışlarını kullandım. Hatta tehdit bile ettim.
Yenal Yazıcıoğlu, mağarada zorlanmaları falan sevmez, istemez aslında… Ama, görev adamı davranışını kullandım. Faaliyet var geleceksin diye bastırdım.
İsmet Ceyhun Yıldırım, haziran “Kum çukuru” ve temmuzda iptal ettiğimiz faaliyetle gelmemişti. Temmuz faaliyeti iptal olunca “sırtlan mağarasına gidelim” dedi. “Benim düzenlediğim yaz faaliyetine gelmeyenin sırtlan mağarasına falan gitmem” dedim. Tehdit ettim.
Tulga Şener’i aradım. “Benim işler karışık, yoğunum…” deyip gelmeyeceğini beyan edince, baktım kullanamayacağım, kaleyi içeriden vurdum. Barkın Şener’i arayıp, “-171m” mağara var. Babanı da al gel” dedim. Barkın’ı kendisi için değil, babası için kullandım. Barkın zaten…
Coşkun Özaşçılar’ı maraton koşusundan dönmesinin hemen ardından, faaliyete sürükledim. Sadece birkaç kez aradım. Faaliyet niyeti olan Coşkun’un sportif ruhuna üfledim.
Celal Kamaç ve Kadir Gürses’i ortak faaliyet, dikey mağara ve MADBursa-UMAST geçmişi havucu ile güdüledim.
Onur Yurtbaşı’nı kullanamadım. Onur’u kullanabilmek için faaliyet hemen öncesi ani haber vermek gerekir. Erken haber verdim kullanamadım.
Başkan Attila Ülgen “ben gelmiyorum” dedi, kesti attı. Söz bırakmadı.
Emrah Sınmaz’ı kullandım. İlle de Mad diyen yönünü ve Tıp öğretisindeki “Zaman geçici, fırsat kaçıcı, meslek zordur” saptamasını, faaliyete uyarlamasına zorladım.
Çiğdem mağrasının hikayesi 2005 yılına kadar uzanıyor. O yıl bölge araştırması sırasında mağaraya giriş yapılmış, ancak mağara haritalanamamıştı. 2014 yılda yapılan faaliyetle mağara tekrar döşenip harita verileri alınmış, ancak veriler kaybedilmişti. Kendini haritalatmayan mağaralarımızdan biri de “Çiğdem” mağarasıdır.
2017 yılı temmuz ayında, Geyik dağına yapılması planlanan faaliyet mağaracı sayısı yetersizliğinden iptal edilmişti. Bir yıl daha kaybetmektense, eylül ayında beş günlük sürede, en azından bu mağaranın haritalanmasına yönelik faaliyet planladım. Faaliyet; MADBursa - UMAST ortaklığıyla gerçekleştirildi.
Altı eylül çarşamba günü Bursa’dan; İsmet Ceyhun Yıldırım, Yenal Yazıcıoğlu, Kadir Gürses, Celal Kamaç ve Emrah Sınmaz’dan oluşan, beş kişilik ekibimiz ile yola çıktık. Gün boyu süren yolculuk ile, gecenin ilerleyen saatlerinde, Çiğdem mağarasına ulaştık. Mağaranın çok yakınında, Karamuğar’da kampımızı kurduk. Kampımız, mağaraya çok yakın. Yine de, ağıza araç ile ulaşım yapmak zorundayız. Mağaranın hemen girişinde, keçi çobanlarının kampı bulunmaktaydı. Köpeklerden uzak olmak mantıklı bir seçimdi.
Yedi temmuz Perşembe günü; yol yorgunluğu, hazırlık falan derken saat 14 de mağaraya ilk girişimiz yaptık. Emrah, Yenal ve Celal’den oluşan ekibimizle, hızlı bir şekilde döşemeyi gerçekleştirerek ilerledik. İnişin sonuna doğru yorgunluk, biraz üşüme derken, mağaranın daralarak sonlandığına dair düşüncemizle saat 01 de mağaradan çıkarak çalışmamızı sonlandırdık.
Sekiz eylül günü ikinci ekibimiz, İsmet ve Kadir mağarayı baştan gidilen noktaya kadar haritaladılar. Saat 10:30 da başlayan çalışma, gecenin erken saatlerinde sona erdi. Aynı gece geç saatlerde, Ankara’dan Tulga Şener, Barkın Şener ve Çoşkun Özaşçılar’dan oluşan ekip kamp alanına ulaştı. Her şey planlandığı gibi seyrediyordu.
Dokuz eylül cumartesi, aslında mağarayı toplamaya gelen Ankara ekibine, mağaranın bitmemiş olabileceği düşüncesi ile, ek görev ve yükler vererek mağaraya gönderdik. İyi de yaptık. Bu ekibimiz yaklaşık 25-30m daha iniş gerçekleştirerek, mağaranın sonunu buldular ve kalan haritayı tamamladılar. Yenal ve Kadir saat 17 de mağaraya girerek, dipte ekiple buluştu. Malzeme çıkartma desteği sağladılar. Mağaradaki çalışma saat 21:30 da tüm mağaracıların dışarı çıkmaları ile sonlanmış oldu.
Faaliyette; aslında ne kadar büyüse de, erkeklerin çocuk olduğuna dair küçük eğlenceler yaşandı. Maskotumuz oyuncak fil defalarca malzeme çantalarında kaçak yolcu olarak yakalandı. Yine de Celal ve Kadir’in muzipliklerinin önüne geçmek ne mümkün… Büyük iniş başında, iplerin en üstünde pembe, püsküllü cam bezini görmek, kaçak yolcu işine başka boyutlar kazandırdı.
Ekibimiz de bir değişik… Barkın var, Yenal var… Tulga malzeme taşınırken Barkın'a “ Ver çantanı, Yenal amcana…” gibi yaşımızı belli eden ifade kullanmış. Yani, yediden yetmişe mağaradayız.
Cumartesi günü mağaradaki ekibi beklerken, İsmet’i küçük bir oyunla kampta tek başına bırakıp, dostumuz ve rehberimiz Teke Mehmet’in Çadırçukuru’ndaki evine misafirliğe gitmeyi de ihmal etmedik. Artık İsmet bir sonrakine… İsmet’e de çobanlı-keçili fonda, üç telli saz çalarken bir klip yaparak gönül aldık.
Mağara kampı, en az mağarada olmak kadar zevkli, son tahlilde… Hayattan kopardığımız güzel zamanlar.
On eylül Pazar günü, Korualan’da yapılan kahvaltıdan sonra, Ankara ekibi ile ayrılıp eve dönüş yoluna devam ediyoruz. Geyik dağı Bursa’ya uzak ve yine bir günümüz dönüşte geçiyor. Ama olsun, sonuçta Çiğdem mağarası ile olan maceramızı tamamlamanın mutluluğu bu yorgunluğu unutturuyor. Güzel bir ortak faaliyet, bu şekilde yapıldı ve tamamlandı. Mağara dikeyde -185m, yatayda 460m olarak haritalandı.
Emrah SINMAZ
« Ekim 2024 » | ||||||
---|---|---|---|---|---|---|
Pt | Sa | Ça | Pr | Cu | Ct | Pz |
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | |
7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 |
14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 |
21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 |
28 | 29 | 30 | 31 |