KUSUMLAR ve ANDIK İNİ MAĞARASI ARAŞTIRMA FAALİYETİ 23 MART 2014
Daha önceden mağara ihbarı alınmış ve ön keşfi yapılmış olan, Orhaneli Kusumlar köyüne faaliyete başlamak için, ekiple sabah 08:00 sularında Carrefour otoparkında buluştuk. Ekip Attila , Emrah, Murat , İdris , Esra ve benimle beraber 6 kişi olarak hazır bir şekilde, son üyemiz Yenal abiyi beklemeye başladık ancak telefonuna ulaşamadığımız ve haber alamadığımız Yenal abiyi yarım saat sonra beklemekten vazgeçip yola koyulduk.
Emrah abinin canavarla çok hareketli bir yolculuk yaparak, yaklaşık saat dokuz kırk beş civarı Orhaneli ilçesinin Kusumlar köyüne buradan da Mesire alanına ulaştık. Mesire alanı önünde akan nehir, kuş sesleri ve güzel Pazar gününün büyüsüne kendimizi bırakarak mağaranın bulunduğu kayaya doğru yürümeye başladık. Doğal kaynak suyunun çıktığı ve kayalardan akarak nehre karıştığı muhteşem doğal güzellikler içinden yolumuza devam ettik. Saat on sularında, çetrefilli çalılıklardan geçerek, mağara ağzının bulunduğu kaya bloğuna ulaştık. Mağaranın ağzı yaklaşık olarak 6-7 mt civarında yükseklikte, açık bir ağız şeklinde bizi karşıladı. Ekip hazırlanarak, mağaraya ulaşmak için kaya tırmanışı yapmaya başladı :)
Mağara girişi, biraz geniş şekilde yaklaşık 3 mt ilerliyordu. Mağara ağzında hazırlıklarını tamamlayan ekip sırayla içeri doğru ilerlemeye başladı. Yaklaşık 43 mt lik, bir daral da süründükten sonra, mağara sonundaki tek insanın ayakta durabileceği bir boşluğa ulaşılıyor. Ancak, mağara daha önceden defineciler tarafından girildiği için çok büyük tahribata uğratılmış. İçeride rahat hareket etmek için kırdıkları taşlardan Arnavut kaldırımı tarzı bir yol yapılmışlardı. Mağara sonundaki galeride üst üste dizilmiş birçok kaya ve taş parçası vardı ancak her harekette kaya ve taşlar yere düştüğü ve sürünerek geldiğimiz yatay daralın ağzını kapattığı için Esra ve ben çıkmaya karar verdik… İçerideki yarasalar da, bizim geldiğimiz yönü kullanarak dışarı kaçmaya çalışyordu. Aktif ve kalabalık bir koloni olarak içerde yaşıyorlardı..
Haritayı çizmek için, Attila Başkan ve İdris’le yer değiştirerek mağara dan çıkışa geçtik. .Definecilerin mağarayı tahrip edip her yeri parçalamış olmaları yetmezmiş gibi, her yerde bıraktıkları yemek artıkları, çöpler ve su bidonlarını taşları dışarı taşımakta kullandıkları çuvallara koyarak mağara ağzına taşıdık… Hummalı bir çalışma yaptıkları gayet açıktı. Bir mağaranın hazin kaderi daha gözler önündeydi..
Haritalandırma işlemi yaklaşık saat 12:40 civarı bitmişti. Attila Başkan ve İdris’in dönmesiyle doğal emniyet noktasından yararlanarak ip inişi yaptık ve ekip mağaradan ayrıldı. Geldiğimiz yoldan dönerek tüm çalılıklarla savaşarak, arabanın bulunduğu mesire alanına doğru yürüdük. Tüm ekipten çok acıktık nidaları yükselmeye başlamıştı… Arabanın yanına ulaştığımız sırada, köy muhtarı olduğunu söyleyen bir bey (nasıl hemen geldiyse) arabanın yanında bizi bekliyordu… İzin belgemizi , jandarmaya haber verip vermediğimizi ve neden ondan izin almadığımızı sorgulamaya başladı. Açıklama yapmaya çalıştığımız halde inanmamış olacak ki bölge jandarmasından bir telefon aldık.
Saat yaklaşık 14:15 civarı Orhaneli ilçesine doğru, yemek yemek için yola cıktık ve bir lokantada mola verdik.
Karnı doyan ve dinlenen ekibimizle beraber, saat üç gibi, daha önceden ihbarını aldığımız ancak gitme fırsatı bulamadığımız Fadıl köyündeki mağarayı bulmak için köye doğru yola çıktık. Belen oluk tabelalarını takip ederek 15:40 sularında Fadıl köye ulaştık ve köy kahvesinde muhtarı beklemeye başladık. Çaylarımızı yudumlayıp beklemeye devam ederken, köy sakinlerinin kahveye gelmesiyle koyu bir muhabbet başladı. Ancak hala muhtar gelmemişti.. Saat dört buçuğa geldiğinde, köy sakinlerinden İsmail amca bize yol göstermeyi kabul ederek, çocukluğundan hatırladığı mağaraya doğru tarlaların arasından canavarla yolu takip ederek ulaştık.. Mağarayı bulmak için ayrıldık ve üç büyük kaya bloğunu taramaya başladık..
Mağara ağzını en soldaki kaya bloğunun altında küçük bir daral olarak bulduk.. Bağ çukuru bölgesinde bulunan mağara savaş zamanında saklanmak için kullanıldığını anlatan İsmail amca aslında 1 km ilerlediğini büyük bir mağara olduğunu söylediği darala başlayan mağaraya girdik..10-12 mt lik bir daraldan sürünerek yatay ilerleyen mağara sonunda ancak bir insanın ayakta durabileceği minik boşluğa ulaştık.. Mağaranın tavanın çökmesiyle yolun devam edebileceğini düşündüğümüz kol kapanmıştı.. Haritasını hemen orda çizdim ve ölçümlerini yaptık . Fadıl köyü Bağ çukuru bölgesi Gölcük mevkiinde bulunan Andık ini mağarasının haritalandırmasını da tamamlayıp 17:30 da dönüşe geçtik..
Küçük ama bizim iki mağara haritamızı da tamamlayıp, güzel Pazar günümüzü tamamladık. Tüm ekibe ve İsmail amcaya emeklerinden dolayı teşekkürler.
Meriç Şeyma
Fotoğraf Galerisi